Cebiniz, tabletiniz, laptop'unuz... Tüm bunları şarj ederken bilmeniz gereken o kadar çok şey var ki
Giderek yaygınlaşan mobil cihazlar, eskiden hantal bilgisayarlar kullanmamızı gerektiren görevleri üzerlerine alarak kullanıcılarına inanılmaz bir özgürlük sağladılar. Ancak bu özgürlük hissine gölge düşüren, aynen eski nesil cihazların yaptığı gibi kullanım rahatlığını etkileyen, can sıkıcı bir sorun var: Pil ömrü. Mobil cihazlar işlemci gücü ve ekran kalitesi açısından geliştikçe giderek daha fazla enerjiye ihtiyaç duyuyorlar. Ancak ne yazık ki pil teknolojisi, mobil kullanım ihtiyaçlarını karşılayacak hızla gelişmiyor. Bu nedenle hangi mobil cihazı kullanıyor olursanız olun, eğer oyun oynamayı, video izlemeyi ve internette gezinmeyi seviyorsanız, cihazınızıneredeyse her gün şarj etmeniz gerekiyor. Gelin bu cihazları biraz daha yakından tanıyalım. Öncelikle kısaca pillerin nasıl şarj edildiğine bakalım.
Günümüzde yaygın olarak kullanılan akıllı şarj cihazları, farklı cihazları verimli bir şekilde şarj etmek için ne yapmaları gerektiğini biliyorlar. Bu cihazlar üzerlerinde bulunan CMOS çipleri sayesinde pilin sağlık ve dolum durumunu sürekli olarak kontrol ediyorlar. Bu özellik şu an piyasada bulunan neredeyse tüm cihazlarda bulunuyor. Yan sanayi şarj cihazlarının da çoğu bu özelliğe sahipler: Pilleri şarj cihazına takılı olarak bırakıp gitmemizi mümkün kılan şey bu özellik.
Pillerin dolum süreci üç aşamadan oluşuyor. İlk aşamada pile yüksek miktarda dolum yapılıyor. Pil büyük oranda boş olduğundan aşırı ısınma sorunu pek bulunmuyor. Bu ilk aşama nispeten kısa sürüyor. Ama pil tam doluma yaklaştıkça şarj hızı da düşüyor. Yani pilin son yüzde 20'lik kısmının şarj olması için ilk yüzde 20'nin şarj olması için gerekenden çok daha uzun zaman geçmesi gerekiyor. Pil yüzde 85 ila 95 arası dolduğunda üçüncü aşama başlıyor. Bu aşamada artık pilin şarjı bitiyor, sadece boşalmasını engelleyecek kadar bir akım veriliyor, kapasite korunuyor.